Yaklaşık 30 yıllık meslektaşım, arkadaşım, dostumdu. Meslek hayatım boyunca birçok haberde beraber koşturduk. Benim için en güzel anı ise, 2017’de artık mesleğe aktif olarak veda etmek için düzenlenen gecede, Cağaloğlu Gazeteciler Cemiyeti Lokali’nde beni yalnız bırakmayan birçok arkadaşımdan biri olmasıydı. O gece tüm masalara giderek, arkadaşlarla bir araya gelip her biriyle ayrı ayrı sohbet etti. Kimsenin gönlü kırılmasın diye herkesle tek tek ilgilenmeye özen gösteren bir insandı. Benim özel gecemde yanımda olması beni o kadar çok mutlu etmişti ki ölüm haberini duyunca ilk aklıma gelen, “Benim gecemde var mıydı?” diye düşünmek oldu. Hemen veda gecesinde çekilen fotoğraflara baktım ve orada olduğunu gördüm. O an ağlamamak için kendimi zor tuttum. Aslında tutamadım da ağladım. Elbette ölüm herkes için var. Ama hani insan konduramıyor ya, Zafer için de çok ama çok erken olmuştu ölüm. Çok güzel, değerli bir meslektaşımı, arkadaşımı, dostumu kaybettim. Hâlâ o fotoğrafları görünce ölümüne inanmak istemiyorum. İnsanın içi acıyor gerçekten.
Zaferin yanı sıra gerek beraber aynı kurumda birlikte çalıştığım gerekse tanıdığım birçok meslektaşım da hayatlarını kaybettiler. Hepsine Allah rahmet eylesin, mekânları cennet olsun.